18 Aralık 2014 Perşembe

Kelime dağarcını geliştirme

Ambiguous:
1- Ambiguous: fazla anlam taşıyan, belirsiz
The wording of the agreement is ambiguous, so both interpretations are valid.
( Anlaşmanın yazılış biçimi belirsiz, dolayısıyla her iki çeviri de geçerli.)

2- Ambiguity: belirsizlik, kafa karışıklığı
There are some ambiguities in the legislation.
( Yasamada bazı belirsizlikler var.)

Amorphous:
1- Amorphous: şekilsiz, biçimsiz

The party remains an amorphous organization held together by hatred of the former dictator rather than by any agreement about the future.

( Parti, gelecek hakkında herhangi bir anlaşmaya varmaktan çok, önceki diktatöre duyulan nefret sayesinde bir arada tutulan biçimsiz bir kuruluş olarak duruyor.)

Asset:
1- Asset: kıymetli şey, değerli nitelik, mal
His eyes are his best asset.
( Gözleri en değerli varlığıydı.)

Averse:
1- Averse: isteksiz, karşı
I wouldn't be averse to inheriting a million pounds!
( Bir milyon poundun mirasçısı olmaya karşı değilim!)

Complement:
1- Complement: birbirini tamamlamak, eşleşmek
Strawberries and cream complement each other perfectly.
( Çilek ve krema birbirini mükemmel bir biçimde tamamlar.)

2- Complementary: tamamlayıcı, ilave
Petrol stations offer a range of complementary services, selling food, flowers and everything you need while on the road.
( Benzin istasyonları, çiçek, yiyecek ve yoldayken ihtiyaç duyulabileceğiniz herşeyin satışı gibi bir dizi ilave hizmet sunar.)


Condense:
1- Condense: azaltmak, özetlemek
I've tried to condense ten pages of comments into two.
( On sayfalık yorumu ikiye azaltmayı denedim.)

2- Condense: koyulaştırmak, yoğunlaştırmak
Condensed milk is a thick and very sweet milk from which water has been removed and to which a lot of sugar has been added.
( Yoğunlaştırılmış süt, suyun çıkartıldığı ve içine çok fazla şekerin ilave edildiği yoğun ve çok tatlı bir süttür.)

Confine:
1- Confine: sınırlamak, kısıtlamak
I don't like a job in which I'm confined to doing only one thing.
( Sadece tek bir şeyi yapmakla sınırlandırıldığım bir işi sevmiyorum.)

Construe:
1- Construe: yorumlamak, manalandırmak
Any change in plan would be construed as indecision.
( Plandaki her hangi bir değişiklik, kararsızlık olarak yorumlanacaktır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder